DEVEKUŞUNUN FEDAKARLIĞI




Afrika kıtasına ulaşan güneş ışınları, kimi zaman canlılar için öldürücü olabilir.Bu nedenle birçok canlı bu öldürücü ışınlardan korunmak için kendisine gölgelik mekanlar arar. Güney Afrika devekuşu ise kendinden çok yumurtalarını ve yavrularını düşünerek onları güneş ışığından korur. Bunun için onların üzerinde durur ve sık sık geniş kanatlarını açarak güneş ışığının yumurtalarına ve yavrularına gelmesini önler.  Ancak dikkat edilirse, bu hayvan güneşin ışınlarına, "kendi vücudunu" maruz bırakmaktadır. Bu da onun fedakarlığının çarpıcı bir delilidir.


YAVRULARINI BÜYÜK BİR ÖZENLE İPEKTEN KESESİNDE TAŞIYAN KURT ÖRÜMCEĞİ


Dişi kurt örümceği yumurtalarını küre ya da mercek biçiminde ipek bir kozanın içine bırakır. Bunu sırf yumurtalarını saklamak amacıyla hazırlamıştır. Dişi bu kozayı karnının arka ucuna yapıştırır ve her yere bununla gider. Koza yerinden koptuğu takdirde dişi dönerek alır, tekrar karnına yapıştırır.
Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra bir süre daha kozada kalır; zamanı gelip de koza yarılınca dişinin sırtına tırmanırlar. Dişi onları bu şekilde taşır. Bazı cinslerde yavrular o kadar çoktur ki, küçük örümcekler kat kat yığılarak dişinin sırtını kaplar. Bilindiği kadarıyla yavrular bu sürede besin almazlar.


Farklı bir cins olan mucize kurt örümceği ise Haziran ya da Temmuzda yumurtalar çatlayacağı zaman kozayı vücudundan koparır ve üzerine bir çadır örer. Çadırın yanında nöbet bekler. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra ipek çadırın içinde bir süre kalarak gelişmelerini tamamlarlar. O arada iki defa kabuk döker, sonra dağılırlar.

Örümcek gibi bir hayvanın sadakat, ilgi, şefkat ve sabır gibi özellikleri içeren davranışlar göstermesi elbette ki son derece düşündürücüdür.

BÖCEKLERİN YUMURTA BAKIMI



Avustralya'da yaşayan bu kokulu böcek yumurtalarını büyük bir itinayla korur. Onları bir dalın etrafına birbirlerine yapıştırarak sarar ve kesinlikle başlarından ayrılmaz.
Su üstünde yaşayan bazı böceklerin işi oldukça zordur: Yumurtalarını suyun üstüne bırakırlarsa yumurtalar kurur, su altına bırakırlarsa yumurtadan çıkan yavrular boğulurlar. Bu durumda erkek böcekler sorumluluğu üzerlerine alırlar ve su üstüne bıraktıkları yumurtaları sürekli nemli tutarak havalandırırlar.
Lethocerus cinsi dev su böceklerinin dişisi yumurtalarını suda yüzen bir dal üzerine bırakır. Erkek böcek sık sık suya dalar ve yüzeye çıkınca dala tırmanarak sularını yumurtaların üzerine damlatır; ayrıca saldırgan böcekleri yumurtalardan uzak tutar. Fakat belostoma cinsi dev su böceklerinin (sıklıkla yüzme havuzlarında görülür) dişisi, yumurtalarını bir çeşit tutkalla erkeğin sırtına yapıştırır. Erkek böcek, su üstünde yüzmek ve bu yumurtaları havalandırmak zorundadır. Arka ayaklarını öne arkaya oynatarak ya da bir dala tutunarak, saatlerce bacakları üzerinde yalanıp yumurtaların üzerine su serper.
Benzer olarak bledius türü kınkanatlılar, bembidion türü toprak kınkanatlıları ve heterocerus türü bataklık kınkanatlıları, gelgitlerde yumurtalarını suda boğulmaktan ilginç bir biçimde korurlar: Dar boyunlu bir şişeyi andıran yumurta depolarının ağzını sular yükselirken tıkar ve sular alçalırken açarlar.


Arizona Sycamore Kanyonu'nda dev su böceğinin (Abedus berberti) erkeği, döllediği yumurtaları sırtında taşır. Bu yumurtalar onun sırtına dişisi tarafından yapıştırılır. Babanın yavrulara özen gösterdiği böceklerden olan bu erkek, yumurtaları ıslatmak ve havalandırmak için her türlü çabayı gösterir.
Böceklerin dahi yumurtaları için bu kadar büyük bir titizlik göstermeleri ve onları akla uygun olarak korumaları çok açık ve kesin olan yaratılış gerçeğini bir kez daha göstermektedir.