BAŞKALARININ ÇOCUKLARINA BAKICILIK YAPANLAR




Memeli grupları çoğunlukla yakın aile bağları kurarlar. Örneğin tipik bir kurt sürüsü bir erkek ve bir dişiyi, yeni doğan yavruları ve belki de önceki doğumdan olan bir veya iki genci içerir. Bütün yetişkinler yavruları savunmada yardımcı olurlar. Bazen sürüdeki dişilerden biri "bebek-bakıcılığı" için gece boyunca yuvada kalır. Böylelikle yavruların annesine, sürünün geri kalanı ile beraber ava gitmesi için fırsat tanır.


Afrikalı av köpekleri de her biri yaklaşık on hayvandan oluşan benzer sürüler içinde yaşarlar. Erkekler ve dişiler yavruların korunması ve beslenmesi konusunda işbölümü yaparlar. Hatta yavrulara bakmak için adeta yarışırlar. Bir avı öldürdükten sonra, avlarını sırtlanlardan korumak amacıyla yetişkinler, yavruların etrafında daire oluştururlar ve ilk olarak yavruların beslenmesine izin verirler.



Çakal yavrularının birçoğu büyüdükten sonra da annelerinin yanından ayrılmazlar. Ve bir sonraki yıl annelerinin yeni yavrularına bakıcılık yaparlar. Yandaki resimde kardeşiyle ilgilenen genç çakal görülüyor.
Babun sürüsünde ise genellikle grubun lideri hasta veya yaralı babuna yardım eder. Yetişkin babunlar, anne veya babası olmayan bir yavruyu evlat edinebilirler. Öksüz yavrunun sürünün içinde kendileriyle birlikte yürümesine ve gece yanlarında kalmasına izin verirler. Sürü yer değiştirirken eğer annesinin sırtında taşıyamayacağı kadar küçük bir yavru varsa anne yavrusunu elinden tutarak yürütmek zorunda kalır. Ancak yavru çabuk yorulduğu için sık sık durulması gerekir. Bu da sürüden geri kalmalarına neden olur. Bunu fark eden grup lideri hemen geri döner, anne babunun yanında ilerlemeye ve yavru durdukça onlarla durmaya başlar.

Çakallar genellikle sütten kesildikten sonra da anneleriyle kalırlar ve annelerinin kendilerinden sonra doğurduğu yavrulara bakarlar. Yardımcı çakal yavrulara yiyecek getirerek ve vahşi hayvanları yuvadan uzak tutarak yavrulardan birçoğunun hayatta kalmasına yardımcı olur.


Kardeşlerine bakan canlıların tek örneği çakallar değildir. Su tavuğu ve pencere kırlangıcı türlerinde de ilk yuvadaki yavrular, ikinci yuvada yeni doğmuş olanların büyümelerine yardımcı olurlar.


Birçok arı kuşu çifti ise, başka bir çifte yavrularının bakımında yardımcı olurlar. Bu tür yardımlaşmalar, kuşlar arasında çok sık görülür.


Canlıların kendilerine ait olmayan yavrulara bakmaları, onların sorumluluklarını üstlenmeleri evrimcilerin iddialarını tamamen geçersiz kılan delillerden biridir. Daha önce de belirttiğimiz gibi evrimciler fedakarlıkta bulunan hayvanların, genlerini bir sonraki nesle aktarma kaygısıyla hareket ettiklerini, dolayısıyla fedakarlık gibi görünen davranışların aslında bencilliklerinden kaynaklandığını iddia ederler. Ancak bu bölümde de görüldüğü gibi hayvanlar sadece kendi genlerini taşıyan canlılara değil, diğer ihtiyaç içindeki canlılara da yardımda bulunmaktadırlar. Yani daha önce üzerinde durduğumuz evrimcilerin "Bencil Gen" teorisi de diğerleri gibi bilimsel bir değer taşımamaktadır. Akla ve bilince sahip olmayan bir canlının genlerini bir sonraki nesle aktarma kaygısı taşıması zaten imkansızdır. Canlının genlerinin böyle bir kaygı için programlandığını iddia etmek ise, bu programı gerçekleştiren bir aklın ve bilincin varlığını kabul etmektir.


Açıktır ki doğada karşımıza çıkan her canlı ve bu canlıların sahip olduğu özellikler üstün bir Yaratıcı'nın varlığını açıkça göstermektedir. İşte o Yaratıcı, üstün şefkat ve merhamet sahibi olan Allah'tır.